KAPLUNBAĞA
Kaplumbağa hakkında bilgiler
Kaplumbağa (ya da tosbağa) Testudines takımını oluşturan çok sert ve kemiksi bir kabuk içinde yaşayan, ağır yürüyüşlü, dört ayaklı, sürüngen bir hayvandır.
Hareketleri yönünden ne kadar telaşsız ve ağır hayvanlarsa onların tarih boyunca gelişimi de o kadar yavaş olmuştur. Kaplumbağalar, öteki sürüngenlerle birlikte Mezozoik'in ilk dönemi olan Trias Çağı'nda ortaya çıktılar. 200 milyon yıldan beri kaplumbağaların vücut yapıları önemli hiçbir değişikliğe uğramamıştır. Hâlbuki kaplumbağalar, dünyada soyu henüz tükenmemiş en eski hayvanlardandır.
Açlığa pek dayanıklıdırlar. Çok uzun ömürlüdürler. Yüz, yüz elli yıl kadar yaşarlar.
Kaplumbağa sık sık ölümsü bir uykuya dalar. Yaşadığı çevrede sıcaklık düşmeye başlayınca hayvan iyice uyuşup kalır. Bol Güneş ışığı alan kuru topraklarda kendine bir delik kazıp bütün kışı orada geçirmek üzere içine girer.
Kaplumbağa ile ilgili Cümleler
- Uzaktan, küçük ada bir kaplumbağa gibi görünüyordu.
- Kaplumbağa kadar uysal bir hayvan henüz görmedim.
- Ali kaplumbağa yemeyi sever.
- Bana bir kaplumbağa al! Anne, lütfen bana bir kaplumbağa al!
- Onun altında da hep kaplumbağalar var.
- Ninja Kaplumbağalar en sevdiğim oyundur.
- Kaplumbağaların dişleri var mı?
- Kaplumbağalar sürüngendir.
- Kaplumbağaların yumurtladığını bilmiyor muydun?
- Kaplumbağaları severim.
- Kaplumbağaların dişi olur mu?
- Bazı kaplumbağalar 100 yıldan daha fazla yaşamış.
- Adacık uzaktan bir kaplumbağaya benziyordu.
Kaplumbağa tanımı, anlamı:
Kaplumbağalar : Sürüngenlerden, kara ve deniz kaplumbağalarının türlü cinslerini içine alan takım.
Sert : Bağışlaması, hoşgörüsü olmayan. Titizlikle uygulanan, sıkı. Güçlü kuvvetli. Ciğerlerden gelen havanın ağız boşluğundaki tam kapalı veya yarı kapalı engellere çarpmasıyla oluşan (ünsüz), titreşimsiz, süreksiz, ötümsüz, tonsuz, sedasız. Gönül kırıcı, katı, ters bir biçimde. Esnekliği az olan, kolayca eğilip bükülmeyen. Gönül kırıcı, katı, ters. Sarsıcı niteliği olan, çarpıcı, keskin, hafif karşıtı. Kolay dayanılmayan, zor katlanılan, etkili, yumuşak karşıtı. Çizilmesi, kırılması, buruşması, kesilmesi veya çiğnenmesi güç olan, pek, katı, yumuşak karşıtı. Hırçın, öfkeli, hiddetli.
Kemiksi : Kemiği andıran, kemiğe benzeyen, kemik gibi, kemiğimsi.
Kabuk : Bir şeyin üstünü kaplayan ve onu dış etkilere karşı koruyan, kendiliğinden oluşmuş sertçe bölüm, kışır. Ekmeğin pişme sırasında içinden daha çok sertleşen dış bölümü. Bir sıvı veya gazı dıştan saran, sert katman. Bir hayvanı dıştan örten kitinli, kalkerli, silisli, kemiksi veya boynuzsu örtü, kavkı. Deri üzerinde bir yaranın veya sivilcenin kurumasıyla oluşan sertçe bölüm.

Hiç yorum yok